Magazin

Dünya gastronomisi İstanbul’da yeniden sahne alıyor

İSTANBUL (İGFA) –  Türkiye ile dünya gastronomisi arasında köprü görevini sürdüren ve dünya gastronomi etkinlikleri içerisinde ilk iki sırada yer alan, bu yıl 9. kez düzenlenecek Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı, 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde “Legacy & Menu” teması çerçevesinde İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde gastronomi tutkunlarını ağırlayacak.

Gastromasa’nın kurucusu Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen’in ev sahipliğinde gerçekleşecek IX. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda, Gastromasa Hospitality, Gastromasa Bar ve Gastromasa Pastry konseptlerinde sektöre yön veren dünyaca ünlü gastronomi profesyonelleri bir araya gelecek. 

Dünyaca ünlü 60 şef ve pastry şef, barista, sommelier ve miksolojist; Türkiye’den konusunda uzman 250 profesyonel konuşmacı, turizm ve ağırlama sektörünün en önemli yatırımcıları, gastronomi profesyonelleri, genel müdürler, F&B müdürleri, satın alma müdürleri gibi sektörle ilgili birçok isim IX. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda yer alacaklar. 

Quique Dacosta, Massimiliano Alajmo, Eneko Atxa, Paolo Casagrande, Sven Wassmer, Jean-Philippe Blondet, Viki Geunes, Emmanuel Pilon, Leonor Espinosa, Enrique Olvera, Antonio Bachour, Carlo Cracco, Andrea Aprea, Søren Selin, Junghyun Park, Paco Roncero, Pía León, Amaury Bouhours, James Knappett, Patrick Roger gibi dünyaca ünlü yıldız şefler ve pastry şefler, sommelierler ve miksolojistler, turizm ve ağırlama sektörünün en önemli yatırımcıları ve profesyonelleri, fikir önderleri, ulusal ve uluslararası markalar Gastromasa Konferansı’nda buluşacaklar. 

 TÜRKİYE’NİN GASTRONOMİ MİRASI DÜNYA SAHNESİNDE

Bu yıl 9. Kez düzenlenecek Gastromasa ile ilgili 4 Kasım 2024’te düzenlenen toplantıda bilgi veren Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen, 13-14 Kasım’da gerçekleşecek konferansta temasına da taşıdıkları Türkiye’nin gastronomi mirasını dünya sahnesine çıkarma misyonunu sürdüreceklerini belirterek şöyle konuştu: “25 yıldır gastronomi sektörüne emek veren biri olarak, Gastromasa Konferansı’nı gönül rahatlığıyla bir dünya markası haline getirdiğimizi söyleyebilirim. Geçen Mayıs ayında Londra’da, ardından tekrar İstanbul’da her yıl dünya gastronomisinin başrol oyuncularını Gastromasa platformunda bir araya getiriyoruz. Güney Amerika’da da bir etkinlik gerçekleştirebiliriz. İstanbul’da 15 bin, Londra’da ise 3 bin ziyaretçiyle Gastromasa dünya gastronomisinin en önemli oyuncularından biri haline gelmiştir. Dünyadaki en büyük iki gastronomi konferansından biri olan Gastromasa’nın rakipleri İspanya ve İtalya’da. Türkiye’nin fine dining sektöründeki potansiyelini geliştirmek, genç Türk şeflere uluslararası staj imkanı sunmak ve ülkemizin zengin mutfak kültürünü dünya yıldızlarıyla buluşturmak gibi hedeflerimiz konusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Gün geçtikçe lokalleşen Türkiye pazarını bu konferansla birlikte bir nebze olsun dünya ile buluşturuyoruz.  Bu yıl “Miras” temasını seçtik, çünkü Göbeklitepe’den Ege’deki Efes’e kadar ciddi bir tarihimiz var. Dünya çapındaki önemli fine dining şef restoranlarının tarihleriyle Türkiye tarihini bir köprü ile birleştirmemiz gerekiyor. Gastronomi turizmi için onlardan yararlanmalıyız.” 

Türk Mutfağı Araştırmacısı ve Şef Vedat Başaran ise tanıtım toplantısında Gastromasa’nın Türkiye’deki gastronominin gelişmesine olan katkısına ve gastronomiyi geliştirme yollarına değindi ve şunları söyledi:

“Türkiye’de gastronominin gelişmesi için şov yapan değil değer katan isimlere ihtiyaç var. Yemek bizim yaşantımızın devamlılığını sağlamalı. Geleneksel olanın yanı sıra, bilim- sanat nasıl ilerliyor bunu da göz önünde bulundurmalıyız. Rahmetli Tuğrul Şavkay, Refik Halit Karay, Ahmet Rasim gibi insanların başlatmış olduğu sürecin yanında bu düşünce tarzını hayatımıza ve yeni nesile aktarmalıyız. Yaratan, geliştiren ve ihtiyacı gelecekte tanımlayan şefler gerekiyor. Gastromasa, bu düşüncenin taşıyıcısı olarak Türkiye’yi dünya gastronomi sahnesinde güçlü bir şekilde temsil eden bir platform haline geldi. Yıllar önce zorlanarak getirttiğimiz insanlar, Gastromasa sayesinde seve seve İstanbul’a geliyor. Bu parayla olacak bir şey değil. Türkiye’ye Gastromasa vesilesiyle tekrar tekrar gelen yıldızlaşmış isimlerin tecrübelerinden istifade etmemiz büyük bir kazanımdır. Ayrıca Gökmen Sözen’in özverisi ve vizyonuyla her geçen yıl daha da büyüyen Gastromasa, Türk gastronomisinin uluslararası alanda tanıtılması ve değer kazanması adına büyük bir adım oldu. Sözen’in Türk mutfağının zenginliklerini dünya ile buluşturma çabası, Türkiye’yi global gastronomi sahnesinde etkili bir konuma taşıdı. Bu çaba sayesinde, artık sadece misafir ettiğimiz değil, Türkiye’ye gönüllü olarak gelen dünya çapında ünlü şefler ve gastronomi uzmanlarıyla etkileşim kurma şansı elde ediyoruz. Fine dining sadece lüks demek değildir. Fine dining bir ince mutfaktır. Bir leblebinin bile önemi vardır. Tabiatı bize getiren ince mutfak asla ölmeyecek. Memleketimizde kaynak anlamında çok büyük bir servetin üstünde oturuyoruz. Botaniğin yüzde 80’inin anavatanı Türkiye. Devamlı çiçek açan bir ülkeyiz. Gıdada çok güçlüyüz. Kokoreç, tavuk göğsü ve baklavaya herkes hayran. Gastronomi eğitimi veren okullar güçlendikçe ve yaratıcı şefler ortaya çıktıkça Türkiye’de gastronomi de gelişecek.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu